Sabah 6.45. Müzik elim-kolum; yazmak nefesim. Nefes darlığı çekiyorum zaman zaman, ama devam etmek zorundayım... Buraya uğrayıp arada kelimelerle kalbimin fotoğrafını çekeceğim. Zaman zaman flash patlamayabilir ya da ışığı arkama almayı unutabilirim, ama yine de devam edeceğim... Bulimia Sokağı ve Altın Aşk Vuruşu romanlarımı okuyan, Küçük Şarkı Evreni, Sobe, Kilit ve Yalnızlıkla Yaptım albümlerimi dinlemiş olan sizler; kalbimi ziyarete geldiğiniz için, teşekkürler.
30 Nisan 2013 Salı
Kırmızı Ruj Avı
Herkes kadınlar açısından bakıyor olaya... Oysa burada asıl hakarete uğrayan kadınlardan çok erkekler. Peki siz erkekler, size sesleniyorum... Rujdan bile tahrik olan aciz yaratıklar gibi gösterilmeye razı mısınız söyleyin? Rujun renginden bile tahrik olup azacak, cinsel dürtülerini kontrol edemeyen ilkel yaratıklar olarak görülmeye razı mısınız? Saça, ruja, eteğe baskı, kadın kadar erkeğe de hakarettir.
"Ey erkekler siz o kadar aciz ve kontrolsüz yaratıklarsınız ki, kadın gördünüz mü saldırırsınız, kendinize hakim olamazsınız, aklınız fikriniz sekstedir. O yüzden kadınlar kırmızı ruj sürmesin, mini etek giymesin, aman diyim..."
İşte bu zihniyetin açıkça söylediği budur.Ve bu da kadınları potansiyel fahişe, erkekler de potansiyel cinsi sapık görmektir. Başka açıklaması yoktur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil